İslam’dan önceki gaddarlık çağının zalimleri, güçsüzlüğüne, şefkatine ve inceliğine bakarak kadını kaba kuvvetlerinin esiri zannettiler.   En adi bir mahlûk olarak gördüler. Zorladılar, dövdüler ve dışarı attılar. Maalesef bu çağlar boyu böyle sürüp gitti. Kadını hor gören bu zalimlerin önüne İslam dini geçti. Kadını kurtardı. O’nun asırlarca yıpratılan, hırpalanan vücudunu, şerefin timsalidir diye nadide kumaşlara sardı ve örttü. İslam dini cemiyet hayatında kadının da bir yeri olduğunu öğretti. Kadına lütfettiği manevi ve maddi imkânları şöyle size bir özetlemek istiyorum.

Bir dönemin Avrupalıları kadının insan olduğunu bile düşünmek istemezken onun hayvan mı yoksa şeytan mı olduğunun tartışmasında bulunuyorlardı. İslam dini gerçeği onlara şöyle anlattı; Ey insanlar doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Allah katında üstünlüğünüz takvadandır.(Allah a itaat)   İslam ruhi ve dini bakımdan kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığını yine şu ilahiyi fermanla bildirdi; Erkek veya kadın, mümin olarak kim yararlı işler yaparsa işte onlar cennete girerler, kendilerine zerre kadar zulmedilmez.

Eski Hukuk sistemlerinin büyük çoğunluğunda kadın miras hakkına sahip değildi. Kadın ne kocasından, ne de babasından herhangi bir miras alamıyordu. İslam kadına yine kol kanat gerdi. Ana-babanın ve yakınlarının bıraktığından erkeklere hisse vardır. Ana babanın ve yakınlarının bıraktıklarından kadınlara da hisse vardır. Onlar az veya çok belirli hisselerdir buyurdu Rabbimiz.    İslam kadına, mülkiyet hakkının yanında Ticaret ve tasarruf hakkını da verdi. Erkeklere kazandıklarından bir pay kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır ayeti kerimesi bunu ortaya koydu. Bu suretle kadın mal mülk sahibi olma hakkına kavuştu.  Bugün dünyanın medeniyet beşiği Amerika ve Avrupa kadına mülk ve tasarruf hakkını yirminci yüzyılın başında verdi. Hâlbuki İslam 14 asır evvel önce bu hakları kadına vermişti.

Evlendirilirken fikri bile sorulmayan kadın, erkeğin kölesi gibiydi. Mal gibi kiralanıyor, bir mal gibi alınıp satılıyordu. Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu; Dul kadın kendisine velisinden daha fazla sahip demektir.  O nun evlilik kanaati alınmadan nikâh yapılamaz, hiç evlenmemiş bir kızın da fikri sorulmadan yine nikah kıyılamaz. Fikri sorulduğunda onun susması izinden sayılır……Demek ki artık kadın, istemediği erkekle  evlendirilmeyecekti..

Sizce Avrupa’da, Amerika'da kadının durumu nasıldı. Okumayı sevmeyen, iyi film izleyen dostlara birkaç örnek verebilirim Avrupa da kadının dününü çok izlenen filmler Gladyatör, Spartaküs, 300 Spartalı ve Troya filmlerinde, Amerika da kadının geçmişini Kızıldereli, western filmlerinde, Avrupalıların sömürdüğü Afrikalı kadınların halini belgesellerde görebilirsiniz. Birde 1993’lerde Avrupa’nın göbeğinde, Bosna da yapılan katliamları ve kadınların uğradığı taciz ve tecavüzleri görmeyen medeni Avrupa var. Çok eski değil tarihler, hepsi yakın dönem….Ayrıca Türkiye de kadına seçme ve seçilme hakkı 1934 te Fransa ve İtalya başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinden önce verilmiştir.  Bugünün medeni anlayışında, kadının nadide vücudu üzerinde yapılan reklamları, ticari anlaşmaları ve güzellik adına boya küpüne sokulan, anatomisi ve ruhuyla oynanan kadın, ihtiyarlayınca yada yüzü eskiyince bir kenara atılmaktadır. Bozulmuş ve tahrif edilmiş İncil'de kadının erkeği günaha sokan varlık olarak nitelendirildiğini, hatta kadının dışarıda bir işte çalışmasının yasak olduğunu biliyor muydunuz? Gerçek İncil de bu yanlış ifadeler olmayacağı gibi Kurani Kerim de zaten kadını aşağılayan, küçümseyen, toplum hayatından dışlayan hiçbir ifade de yoktur.

Peki bugün İslam toplumunda Kadın da çok iyi durumda değil? diyecek olursanız Fatih Hoca yazılarında Kuranı Kerimi ve manasını, Peygamberimizin hayatını, muhakkak öğrenelim ve öğretelim diye niye ısrar ediyor. Kur'an'ın manasını Peygamberimizin hayatını bilen ve yaşayan Anne babasına Öf bile diyemez, Kimseye haksızlık edemez, Güçsüzleri ezemez, Kadınlar Allah’ın bize emanetidir anlayışına sahip olur. Yani gerçek problemimiz Dinimizi iyi bilmeyip, yaşamayışımızdır. Son sözümde kendisini medeni, dindar, bilgili, entellektüel görüp,  bugün hala kız kardeşine miras vermemek için, kızına mal bırakmamak için gayret eden kardeşlerimize gelsin. Bir gün herkes muhakkak ki hakkını alacaktır.      Selam ve dua il