Dur durak bilmez zalimdir zaman! Su gibi akıp gider... Birde bakmışız ki kocaman insanlar olup, hayatın tam orta yerinde uçurtması kopmuş birer asi çocuk oluvermişiz. Her birimiz birer birey anne baba olmuşuz. Bu gün, neslimizin, geleceğin güvencesi olan çocuklarımız 2017,2018 ilk yarıyıl karnelerini heyecanla aldılar.

Öğrenciler ve öğretmenler yaklaşık iki hafta tatil yapacak. Okula bu yıl başlayan ilköğretim öğrencisi ilk kez karne ile tanıştı ve bunun heyecanını yaşadı. Bazı çocuklarımız başarılı bazıları da başarısız notlar ellerine verilecek! Başarılı olan öğrenci sevincine sevinç katarken, diğer tarafta ilk yarı dönem onun için olumsuzluk olsa da, ikinci dönem derslere daha azimli ve başarılı olacaklarına tüm kalbimle inanıyorum… Bir çocuğun başarısı ve başarısızlığı onun olduğu kadar ailenin de sorumluluğu olduğuna inanıyorum...

Çocuğumuza ne kadar ilgi gösterip ne kadar sevgi vakit ayırdığımızın hesabını yapmamız lazım. Karnede zayıf not olmasıyla zekâ ve kişilikle değerlendirilmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. "Çocuğumuzun karnesinde zayıfların olmasını, kişiliğinin ve zekâsının göstergesi olarak değerlendirmemiz son derece yanlıştır. Başarısızlığa üzülmek ve çocuğumuzu da üzmek yerine, onunla birlikte neler yapabileceklerimizi konuşmamız her iki taraf için daha sağlıklı olabilir. Sürekli ders çalışmaya zorlayan, sık sık okulu ziyaret eden, şikâyet eden, eleştiren, başarı endişesi yüksek ebeveynler çocuğun da başarılı olma konusundaki endişesini tetikler ve çocuk bu endişe nedeni ile başarısız olabilir. Buda anne ve babaların farkında olmadan yaptıkları en büyük hatalardan birisi.

Bunun için asla tehditkâr tutumlar sergilememek lazım. Çocuklarımız ile başarısızlığının nedenlerinin neler olabileceğini paylaşmalı ve çözümleri beraberce düşünmeliyiz. Mutlaka onları anladığımızı sevgimizi ve ilgimizi bi şekilde gösterip pozitif duygular beslememiz gerekiyor.

Karne üzerinden çocuklarımıza tehdit etmek ve azarlamak yerine; ikinci dönem daha iyi nasıl olunabileceği üzerine el birliğiyle bunu da başarırız gibi sözlerle cesaretlendirip öz güvenini yeniden kazanmasını sağlamalıyız. Bu tutumumuz, çocuğumuzun psikolojik olarak destekler ve güvenerek iletişiminizin de güçlenmesini sağlar, diye düşünüyorum. Unutmayın başarısız çocuk yoktur, ilgi ve sevgiye hasret çocuklar var... Çocuklarımızın başarısı biz anne babaların ilgi ve sevgisinden doğar Tatil, sıkıntı yaşadığımız konu ya da derslerle de yüzleşmek için bir fırsattır.

Takıldığımız veya baş edemediğimiz bir ders ya da konu ile karşılaşınca bırakıp kaçmak yerine onunla yüzleşmek en doğrusudur. Sıkıntı yaşanan konu ya da derslerle öğretmenden destek almadan önce biz uğraşmalıyız. Kendi mantığımızla yola çıkarak o sorunu çözmeye çalışılmalı. Ancak bu dönemin tatil olduğu unutmamalıyız. Öğrencileri tatilden sonra yoğun sınavlar ve dersler bekliyor.

 Bu yüzden tatilde her şeyden önce dinlenmiş olmak, ikinci döneme tazelenmiş bir şekilde başlamak en doğrusu.

 Bütün öğrencilerimize iyi tatiller diliyor ve ikinci dönem her şeyin çok daha güzel olacağına inanıyorum…