Bazen yağmuru özleriz...
Yağmurun altında şemsiye kullanmadan yorulana dek yürümek, ıslanmak isteriz...
Kış ayların en koyusundayken, yalancı baharı yaşıyoruz.
Hele ki sabahın ilk saatlerinde henüz kimseler uyanmamışken, ıslak kaldırımlarda insanın yürüdükçe yürüyesi geliyor...
Sağlıklı bir şekilde günü selamlamak şükretmek ona merhaba demek ne güzel bir duygudur.
Her gün gezdiğimiz, dolaştığımız hayat kaldırımlarında bakıyorum da, insanlar mutsuz, insanlar yorgun; birçoğu sanki deli rüzgârın yönüne bırakmış kendini! Nereye giderse...
Maskelerin arkasında mutsuz yüzler, kimsenin kimseye güveni kalmamış. Bunca olup biten, gözler önüne serilirse olacağı da buydu.
Bazen sormadan edemiyorum kendime...
Nerede o çocukluğumun asil topuklu ayakların zarafeti!
Hiç tanımasak da göz göze gelip selam verilir, ufaktan da olsa tebessüm edilirdi. Hiç tanımasak da düşene el uzatılır, yolunu kaybedenlere doğru adres verilirdi. Hiç tanımadığımız da olsa bir lokma ekmeği paylaşmadan boğazımızdan geçmezdi. Ne çakallara gün doğsun diye izin verilirdi, ne de çocuklar taciz edilirdi. Hele ki çocuklara uyuşturucu satacak tüccarlara asla izin vermezdi.
Bir yabancı değil, mahalleden, sokağımızdan bile geçmesine izin verilmezdi.
Televizyonların tek kanalı, medeni aile dizileri yayınlanırdı.
Kadınların, anaların gözyaşları sadece mutluluktan akardı.
Şimdilerde kadınlar katlediliyor!.
Düşünüyorum...
Kadınlar ve çocuklar üzerinden yapılan oyunlar artık bir akım gibi!.
Kötülük hedef almış sanki kadınlarımızı, çocuklarımızı farkın damısınız?
Ölen bir kadının kocasının ifadesi ise; her zaman ki gibi dövdüm, ama bu sefer öldü; dediğinde zaten insanlığın çoktan öldüğünü anlamıştım.
Ne kadar yazarsak yazalım ne kadar haykırırsak haykıralım bu zulüm bu şiddet bu cinayetler bitmedi bitmeyecek!
Gün geçtikçe kadınlarımıza öyle bir senaryolar yazılıyor ki sormayın gitsin.
Ya çocuklar!
Daha bir günlük bebek kansız anne ya da babası tarafından sokağa terk edilmiş!.
Ağlamıyordu kim bilir belki de doğarken yeteri kadar ağlamıştı!
Kendisine hayat diye sunulmuş bir geçitte sadece titriyor belki de kurtulmayı bekliyordu.
Gündemde ise çocuk haberleri ülkemize kap kara bir leke!.
Yürüyorum... Yürüdükçe arıyorum mazideki delikanlı ayak seslerini...
Düşünüyorum...
Kadınlar ve çocuklar üzerinden yapılan oyunlar artık bir akım gibi!.
Belki bir yağmur tutturur da yıkar bütün kötülükleri...
Benimki de bir umut işte!
Mazideki+Delikanlı+Ayak+Sesleri