Sonay Can’dan 2. kitap: “Ege ve Akdeniz Koylarında” yayımlandı
Sürekli basın kartı sahibi ve emekli gazeteci, yazar ve gezgin Sonay Can’ın, Ege ve Akdeniz Koylarında adlı 2. kitabı satışa sunuldu. 2022 yılında, Avrupa Yolcusu ve Balkan Günlükleri adı kitabıyla yazarlığa ilk adımını atan Can, bu kez okurlarını,1990’lı
Bu içerik 27 Aralık 2023 13:23 tarihinde eklendi ve 615 kez okundu
Uzun yılların ardından gazetecilikten emekli olan ve daha sonra yurt içi ve yurt dışı gezilere ağırlık veren Sonay Can, gezi anılarını, yazarlık deneyimiyle okuyuculara sunuyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’te yayımlanan bu kitabıyla, Türk kültür varlıklarına küçük de olsa bir katkı sunmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Sonay Can, yaptığı açıklamada, her yıl bir kitap yazma amacında olduğunu belirtti.
Dionysos Yayın Group tarafından basılan kitabın yazar editörlüğünü yine Yılmaz Özkaya’nın yaptığının altını çizen Can, “Gazetecilikte ufkumu genişleten ve meslekte çok şey öğrendiğim Yılmaz Özkaya, ilkinde olduğu gibi bu kitabımda da büyük katkı sağladı. Ege ve Akdeniz Koylarında onun sayesinde hayata geçti. Benden çok emeği vardır.” Dedi.
Kitabın 1990’lı yıllardayapılangezilerinbirderlemesivetekbirgezigibikurgulanmasıolduğuna da dikkatçekenSonay Can, şunlarısöyledi: “Sizi, ülkemizdeki cennet koylara götüreceğim: Keşan'dan yola çıkıp karşı kıtaya geçeceğiz. İlk olarak, Truva Tahta Atı'nın içine gireceğiz. Assos'ta egzotik Behramkale'yi görüp, Kaz Dağları'ndaki efsanelerden geçeceğiz.Dünyanın en saf oksijeninin bulunduğu Altınoluk'ta derin bir nefes alıp, birsolukta Ören'deki gülbahçelerine dalacağız. Buz gibi Sarmısaklı Plajı'na girip,Şeytan Sofrası'ndan dev bir adım atarak Ayvalık'tan ayrılıp, Bergama'dakiAkropol'ün tepesine ulaşacağız. Sonra yine devam... Yenifoça'da benzinimiz bitecek, Çamaltı Kuş Cenneti'nde ilk hayal kırıklığına uğrayacağız. İzmir trafiğindekaybolacak, Çeşme'deki gecemizde Tekirdağ rakısı ile sarhoş olacağız. Çeşme'de denizden fışkıran sıcak sulara birlikte gireceğiz. Gümüldür esintileriyle Selçuk'a gelecek, burada Efes Artemis'i ile İsa'nın Havarileri'nden St. John'unmücadelesine adeta tanıklık edeceğiz. Efsaneler yine bizimle olacak.
Durun daha bitmedi… Kuşadası'ndaki Barlar Sokağı ve İrlanda Mahallesi, Güvercin Adası veKadınlar Denizi, üstsüzleriyle bizleri bekliyor. Priene ve Milet derken, Didim'dekısa bir moladan sonra, Bafa Gölü'nde kuşlar ve keşişlere konuk olacağız.Bodrum... Ah o fena halde vurulduğumuz Bodrum'a ulaşacak, ulaşmak ne kelime, Bodrum'un çevresini karadan ve denizden dolaşacağız. Gökova Körfezi denilen inanılmaz bir yer, bizi sırada bekliyor... Mısır'dan Kraliçe Kleopatra için getirilen kumlarıylaünlü Sedir Adası'nı, Marmaris'in diğer Cennetleri takip edecek. Kız Kumu'ndadenizin içinde dakikalarca yürüyeceğiz. Datça'da stres atıp yine düşeceğiz yollara.
Artık Caretta Carettalar'la tanışmanın vakti geldi. Köyceğiz Gölü'ndeki Dalyan'dabizi neler beklemiyor ki; 7 km.'likİztuzu Plajı, güzellik uğruna çamur banyoları,Sultaniye Kaplıcaları, Kaunos Antik Kenti ve havuz keyfi... Dalaman yakınlarındakiSarıgerme'yi; inanın beraber keşfedeceğiz. Göcek'ten sonra Fethiye'de, kâhÖlüdeniz'de kâh Saklıkent Kanyonu'nda olacağız. Patara'da Carettalar'la vedalaşıp,Kalkan'da Kaputaş'ın Avrupa'nın en mavisi seçilen azgın dalgalarıyla buluşacağız.Sonra bir başka tarif edilmez güzellik; Kaş bizi bekliyor. Ah o ne Kaş!
Kral Kaya Mezarları ve Noel BabaKilisesi'yle Demre ve portakal kokan sahilleriyle Finike... Akdeniz'de haritanın endibine geldik artık. Ama daha henüz bitmedi sevdamız; Adrasan'ın kumsalları vetanrıların buluştuğu vadi Olimpos'un antik ateşiyle, Kemer'in Ayışığı Parkı'ndakavunlu dondurmamızı yiyeceğiz. Kemer – Antalya arası her yer tatil köyü. Ve ülkemizin cenneti Antalya'ya ulaşacağız."Cennet aranırken Antalya bulundu”derler, inanın doğru... Antalya bir Cennet. Düden Şelalesi'ne bir selam çaktıktansonra geri döneceğiz. Son olarak Pamukkale'yi yeniden beyazlatma mücadelesine destek verip, deniz olmayan İç Ege yollarına dalıp Erdekyakınlarından çıkıp Keşan'a ulaşacağız.
Çektiğimiz sıkıntılara değecekeminim. Bu gezide her yerden bir anı alarak, bambaşka insanlar olarak birlikte döneceğiz. Hazırsanız, haydi gezimize katılın. Doğayı, çevreyive tatili seviyoruz. Gezi ve doğa tutkunları; ne duruyorsunuz; 25 sımsıcak gün ve 3.650 km. bizi bekliyor.”1990’lı yılların nostaljisini yaşamak ister misiniz?