Gülen, Kudüs Yolcusu
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2017 yılı Ecdada Mektup Yarışması Kütahya İl Birincisi, İpsala Ak Parti Yönetim Kurulu Üyesi Yürütme Kurulu Tanıtım Medya Başkanı Sevtap Gülen, yarışma neticesinde 9 Mayısta Kudüs'e yola çıkıyor.
Bu içerik 09 Mayıs 2018 10:50 tarihinde eklendi ve 1.692 kez okundu
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2017 yılı Ecdada Mektup Yarışması Kütahya İl Birincisi, İpsala Ak Parti Yönetim Kurulu Üyesi Yürütme Kurulu Tanıtım Medya Başkanı Sevtap Gülen, yarışma neticesinde 9 Mayısta Kudüs'e yola çıkıyor.
Bugün Kudüs’e, hareket edecek olan Gülen, yolculuk öncesi Belediye Başkanı Mehmet Kerman ile Ak Parti ilçe başkanı Turan Girgin'i ziyarette bulunarak yazmış olduğu mektubu sundu.
Gülen’i, birinci yapan Ecdada Mektup isimli yazıyı okuyabilirsiniz.
ECDADA MEKTUP
Burnumun tam da direğini sızlatan o acı ile, selam ile dua ile şehidim…
Soğuk, hüzün ve hasret… Kaç kış geçmişti, kaç bahar, kaç yaz? Hangi siper delmişti yüreğimizi, hangi an yaralamıştı bizi? Sağanak sağanak yağan tanklar, mermiler hangi kanı bozuk namludan çıkmıştı? Parmak uçlarım sizleri anarken bile nasıl böyle yanmıştı?
Şehidim, ey hüznü giyen aslan yüreklim… Ey ümmetinin gönül tahtında ebedi sevdaya mazhar olanım… Umutların en sönük anını, canının yongasıyla yanan dareynim… Bugün bir türkü takıldı dudaklarımın ucuna, oyalı mendilleri ıslatan zamana göğüs geren bir türkü. Küheylan gibi koşan damardaki kana vatan aşkını ilmek ilmek işleyen bir türkü.
Yazılası binlerce satır nasıl da asılı kalıyor kalemin ucunda. Ve ben dudaklarımı ısıra ısıra vaveyla yükseltiyorum;
Yazsana be kalem!
Evladının saçını yüreğinin yangınıyla kınalayan analarımızdan, 15 Temmuz gecesi, ‘abdestini al da öyle çık’ diyen analarımıza…
Yazsana be kalem!
Yarini doya doya koklayamadan cepheye giden ecdadımızın ardında kalan, çiçeği burnunda bacılarımızdan,
Cemiyetini terk edip boğaza koşan güveylerimizi bacılarımızı…
Ya onbeşinde ‘ben de asker olacağım! ‘ diyen yiğidi, onbeşlileri… O günlerden bugünlere gelen Abdullah Tayyip Olçok’ları…
Siperden sipere şarkı isteği yapan namussuzların isteğini yerine getiren Çanakkale’deki erlerimizin naifliği ile, tankların önüne yatan yiğitlerimizin elindeki bayrakla, dilindeki seda ile karındaşına bağırdığı o naifliği… Yazsana!
Eli kuranlı, gönlü imanlı, yüreğinde kurşun gibi ‘korkma! ‘ saklayan delikanlı. Toprak yığınının altında binlerce mert ve toprağın üstünde sayısız namert! Bıyıkları yeni terlemiş, yenmiş tırnakları titrek! Yatıyor asfaltın üzerinde o yiğit yüreğinde Allah tek!
Allah Allah nidalarınız titretti yeri göğü, döküldü katreler muzdarip suretimden, her biri düğümlü.
Adımladığım her yol oluk oluk sizi bağırdı bana, başımın üstündeki bulut o geceyi fısıldadı kulağıma. Yararken sonsuz maviyi o ihanete gebe lanetler, kırmışlar bulutları da, kırılmış gök dahi ümmetin aslanlarına yağdırdıkları mermiden. Adımladığım her yol sizi bağırıyor bana, geceyi katran karası eden soysuzları alt-üst edişlerinizi. Otuz kurşun yiyen Ömer ağabeylerimizi… Göğsünü karındaşlarına siper eden babalarımızı…
Size kırık dökük kalemimden süzülen şu cümlelerle yazdıklarımı okuyorsam eğer titrek sesimle, dizlerimin bağı çözülürdü de çökerdim önünüze. Öperdim o öpülesi ellerinizden nefesim tükenene dek… Sizler ki dalgalı dünya denizinde boğulmadınız bizim gibi. Biz, hangi şükrü avuçlayıp da, önce yaratana sonra sizlere sunalım söylesenize. Hangi hamdlar yeter ya Rabb!?
Kaç dua döksek de ulaşsa sizlere… Sinenize ulaşan mermiler gibi yakmayacak bir duruş sergilersek ardınızdan, tebessümle okur musunuz bu mektubu? Gözyaşlarım dindirmese de yürek yangınımı, ardınızdan ‘vatan’ diyen atan şu kalbimin ritmi ulaşır mı kalbinize? Uğruna öldüğünüz ay yıldıza sarılıp koklasam sizin yerinize, o muhteşem koku en zifiride ulaşır mı size?
Şehidim, ey kıvrımlı dağların eteklerinde bir zamanlar koşturan çocuk yanım… Ey sağanak sağanak rahmet yağan, taşı toprağı cennet vatanda soluk soluğa huzuru tadanım. Sen şimdi hangi cennet bahçelerindesin hangi gonca gülün gölgesinde..?
Sen, ve sen efendimizin dizinin dibinde, en güzel yerde… Gül kokunuz ulaşıyor yazdığım sayfalara, gül kokulu bir vatan bıraktınız bizlere, minnetle şehidim minnetle.