CHP Kurultay Delegesi ve İpsala İlçe Başkanı Ahmet Uğraş Uybaş yaptığı açıklamada; CHP’de olağanüstü kurultay için imza toplandığını ve kendisinin de yapılması yönünde imza verdiğini kaydetti.
CHP Kurultay Delegesi ve İpsala İlçe Başkanı Ahmet Uğraş Uybaş yaptığı açıklamada; CHP’de olağanüstü kurultay için imza toplandığını ve kendisinin de yapılması yönünde imza verdiğini kaydetti.
“Kurultayın toplanması için imza verdim”
Açıklamasına, “Cumhuriyet Halk Partisi'nin Büyük Kurultayının toplanması için imza vermiş bir Kurultay Delegesi olarak uzun zamandır yazılı, görsel ve sosyal medyada yapılan kötü tartışmaları, yorumları üzülerek ve şaşkınlıkla izliyorum.” diyerek, başlayan Uybaş, şunları söyledi: “Öncelikle belirtmek isterim ki, kurultayın toplanması sürecinde vermiş olduğum imza, her ne kadar Edirne İl Kongresinde bana verilmiş bir hak olsa da, aynı zamanda İpsala İlçe Başkanı olmam sebebiyle, yönetim kurulum, belde yönetim kurullarım, gençlik ve kadın kollarım, ilçemde seçilmiş belediye başkanı, meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, parti delegelerim, önceki dönem ilçe başkanlarım, parti üyelerim, parti büyüklerim, partimize üye olamayan ama partimize gönül ve oy vermiş kişiler, milletvekillerimiz, il başkanım, önceki dönem milletvekilliği yapmış veya partimize başka yerlerde hizmet etmiş büyüklerim, bununla birlikte çevre ilçelerde partimiz adına görevler almış ve halen görev almakta olan partililerimizle görüş alış verişinde bulunarak kurultayımızın toplanması yönünde imza vermeye karar verdim. Kısa sürede tamamına ulaşamamış olabilirim ama pek çoğuna ulaştığımın bilinmesini isterim.
Görüştüğüm kişilerin tamamının görüşü kurultayın toplanması yönünde degildi. Fakat elde edebildiğim tüm görüşleri imza verme sürecinde bir potada eriterek bu karara vardım. Verdiğim kararı da ilk olarak, bu süreçte aynı görüşte olmasak da ‘yazılı olmayan parti adabı gereği’, il başkanım Sayın Fevzi Pekcanlı ile paylaştım. İmza sürecine ilişkin özellikle de, yakın olamadığım (bu durum cok normaldir zira pek coğuyla tanışmıyoruz ve bu benim kabahatimdir) ve beni tanımayan Edirne'deki değerli basın emekçilerinin imza verenlerin ne olup-olmadığı hususundaki yorumlarını da ‘keşke beni arasaydınız ve sorsaydınız’ diye izliyorum ki, bunu yapıp bana soran basın emekçileri de var onlara da teşekkür ederim. İmza verdiğim andan bugüne kadar partililerimin görüşlerini pek çok platformdan takip ediyorum ve pek çoğuna üzülüyorum.”
“Kurultay delegelerimizin vermiş olduğu kararlara saygılı davranılmalı”
Ahmet Uğraş Uybaş açıklamasına şöyle devam etti: “Cumhuriyet Halk Partililer ne benim gibi Büyük Kurultayın Toplanması için imza veren kurultay delegeleri ne de imza verme düşüncesinde olmayan kurultay delegeleri parti haini (diğer sıfatları saymaya gerek duymuyorum ve yakıştırmıyorum) değildir.
Yine pek çok yorumda parti neden 1100 delegenin elinde (seçilmiş mv. pm. disiplin kurulu üyeleri hariç) kalıyor. Üye seçsin, 1100 koltuk sevdalısı, genel merkezin belirlediği isimler, kendi adamları veya hain gibi yorumlar yapılsa da, bu konuda da herkese bir açıklama yapmak gerekirse; bu durum siyasi partiler kanundan ileri geliyor. Delege sistemi siyasi partiler kanunundan kaynaklı bir durumdur. Bu konu CHP konusu değildir ve sınırları siyasi partiler kanununca belirlenmiştir. Bu bakımdan delege sayısı hususunda değişiklik yapmak mümkün değildir. Yine biz seçilen kurultay delegeleri, birinin adamı olarak değil, İl Kongrelerinde sunulan listeler üzerinden seçilmekteyiz. Sadece kendi ilimden örnek vermem gerekirse, seçilen 6 kurultay delegesi olarak, verdiğimiz kararlarda bu zamana kadar ayrı düştüğümüz pek çok konu vardır, bu konular üzerinde tartışmalar, fikir alış verişleri yapsak da, sonuç olarak hepimiz hür irademizle karar vermiş bulunmaktayız. Demokrasiden ve hür iradeden bahsederken kurultay delegelerimizin de vermiş olduğu kararlara saygılı davranılması kanaatindeyim.”
“Yapılan kurultay çağrısı tek başına
Kılıçdaroğlu-İnce seçimi çağrısı değildir”
Uybaş şöyle devam etti: “Takip ettiğim yorumlarda, 8 yıldır genel başkanlığımızı yapan, Sayın Baykal dönemi sonrası partinin çehresini değiştirmeye çalışan ve bunda belirli bir ölçüde başarılı olan, dürüstlüğünden, devlet adamlığından, yöneticiliğinden hiç şüphe duymadığımız, adalet yürüyüşüyle ismi Nobel barış ödülü için dahi gecen Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve TBMM’deki gür sesimiz, her konuşmasını video kanallarından heyecanla izlediğimiz, gençleri ayrı bir sevgiyle peşinden sürükleyen, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Muharrem İnce ile ilgili partililerimin söylediği sözler beni gerçekten de derinden yaralıyor. Değerli Cumhuriyet Halk Partililer bizler bugün tribünlerde olduğu gibi sarı-lacivert, siyah-beyaz, sarı-kırmızı, bordo- mavi vs. gibi bir ayrım içerisinde değiliz. Hatta unutmayalım ki, gezi sürecinde tüm renklerin doğru için buluştuğu noktalar mevcuttu.
Bizler babam Fenerbahçeliydi ben de Fenerbahçeliyim diyenler değiliz. Hangi amaç uğruna Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında buluştuğumuzu, ilkelerimizi, ülkemizin, vatandaşlarımızın ne hale düşürüldüğünü, kurtarma-yönetme çabamızı ve bu çatı altında yine birlikte siyaset yapacağımızı unutmamalıyız.
Yapılan kurultay çağrısını gerçekten de herkesin çok iyi anlaması ve değerlendirmesi gerektiği düşüncesindeyim. Yapılan kurultay çağrısı tek başına Kılıçdaroğlu-İnce seçimi çağrısı değildir. En azından kendi adıma böyle olmadığını ve benim gibi düşünen kurultay delegeleri olduğunu belirtmek isterim. Yapılan çağrı değişen ülke ve dünya dinamiklerine uyum bununla birlikte partimizin izleyeceği ideolojik politika konusundaki fikirlerin tartışılması çağrısıdır. Sadece isimler üzerinde yaptığımız fanatizme varan yorum ve görüşler partimizi, ülkemizi bir adım dahi ileriye götürmekten uzak kalacaktır. Maalesef yapmış olduğumuz son tüzük kurultayımızın da partimize ve ülkemize bir nefes, bir umut getirmediği ortadadır. Ortaya konacak fikirler ve sol ile aydınlatılacak bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne ihtiyacımız vardır. Vatandaş sağa yöneldi diye sağa yönelen, vatandaş muhafazakar diye muhafazakarlaşan bir CHP'ye değil; zincirleri ve önyargılı bilinçleri kıran solun, herkesi kucakladığını açıkça anlatabilen bir iradeye ihtiyacımız vardır ve kurultayımızda başarmak istediğimiz budur.”
“Mücadele etmeye davet ediyorum”
Ahmet Uğraş Uybaş açıklamasını şöyle sonlandırdı: “İmza toplama sureci sona erecek. İmzaların toplanabildiğini veya toplanamadığını bilmiyorum ama istediğim ve inandığımı tek bir şey var o da Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu yaşadığımız sürecin sonunda en doğru çizgiye geleceği ve yerel seçimlerde büyük başarı kazanacağıdır. Hepimizi düşüncelerimize saygılı, birlik ve beraberlik içerisinde ülkemizin aydınlığı için mücadele etmeye davet ediyorum.”
(Deniz ÇİL)
trakya+gazetesi ipsala trakyagazetesi trakya+haberleri ipsala+haber ipsala+haberleri ipsala+gazeteleri